Akıpunktu

Doctor

Akupunktu

Akupunktur, belirli vücut bölgelerine ince iğnelerin batırılmasını içeren geleneksel bir Çin şifa tekniğidir. Geleneksel Çin tıbbının bir parçasıdır ve bu nedenle bütünsel bir şifa yöntemidir. Akupunktur tedavisi bundan yaklaşık 3000 yıl önce Çin’de geliştirilmiştir. Günümüzde tıbbi tedaviye ek olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak, akupunktur sadece doktora danışılarak uygulanmalı ve hastalıkların tek tedavisi şeklinde kullanılmamalıdır.
Akupunktur nedir?
Akupunktur latince kökenli bir kelimedir ve iğne anlamına gelen “acus” ve batırmak anlamındaki “punctio” kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Akupunktur, cilt üzerindeki belirli noktalara çok ince iğnelerin batırılması ve bu noktaların uyarılması prensibine dayanan bir uygulamadır. Akupunktur, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde binlerce yıldır başarıyla kullanılmıştır.
Geleneksel Çin tıbbının ayrılmaz bir parçası olan akupunktur, vücudun enerji akışını dengeleyerek organizmanın kendi kendini iyileştirme gücünü artırmasına yardım eder.
Akupunktur nasıl etki eder?
Akupunktur yapılırken cilde bastırılan iğnelerin vücutta tam olarak nasıl bir etki oluşturduğu halen tam olarak anlaşılamamıştır. Fakat yapılan son çalışmalar akupunkturun beyindeki pozitif ruh hali sağlayan ve ağrıya karşı etkili maddelerin salınımını arttırdığını göstermiştir. Halk arasında "mutluluk hormonları" olarak adlandırılan bu maddeler serotonin ve endorfinleri içerir.
Yapılan bazı deneysel çalışmalar, akupunkturun sırt ve eklem problemlerinden kaynaklanan ağrılara karşı etkili olduğunu göstermektedir.
Amerika'da yürütülen plasebo kontrollü bir araştırma, akupunkturun kronik ağrı üzerinde plaseboya göre daha iyi bir etkisi olduğunu göstermiştir. Bu bilgilerin ışığında aşağıdaki etki mekanizmalarının tedavide rol oynadığı varsayılmaktadır:
• Sinir sistemi aracılığıyla, örneğin endorfinler (endojen ağrı giderici maddeler)
• Hormonlar aracılığıyla
• Kan damarlarının aktivasyonu yoluyla
• Bağışıklığı güçlendirme yoluyla
• Kasların gevşetilmesi yoluyla
Akupunktur tedavisi nasıl yapılır?
Akupunktur tedavisinde iğneler tedavisi planlanan hastalığa bağlı olarak seçilen noktalara batırılır. Tedavide steril ve tek kullanımlık son derece ince iğneler kullanılır. Hasta genellikle sadece iğnelerin ilk girişinde çok hafif bir ağrı hisseder. Bir süre sonra, tedavi edilen bölgelerde hafif bir sıcaklık hissi gelişebilir. İğneler ciltte yaklaşık 20 ila 30 dakika kalır. Belirli etkilerin elde edilmesi için özel stimülasyon teknikleri kullanılır. Bunun için iğneler ilave olarak ısıtılabilir, bilinçaltı uyarma akımıyla uyarılabilir veya yukarı ve aşağı hareket ettirilebilir.
Akupunktur noktalarını kullanarak uygulanan başka tedavi prosedürleri de vardır. Akupresör yöntemi, akupunktur noktalarına parmaklarla masaj yapılarak bölgede toplanan enerji yoğunluğunun dağıtılması ve ilgili noktalarla bağlantılı olduğu düşünülen organların bu şekilde rahatlatılması esasına dayanır.
Akupunktur noktaları ciltte değişik bölgelere göre değişen derinin 2 mm ila 4 cm’ye kadar derinliğinde bulunur. Lazer akupunkturunda ilgili noktalara lazer iğne denilen, aslında gerçek bir iğne olmayan, bir lazer ışığı darbesiyle ulaşılarak uyarım sağlanır. Lazer akupunkturu iğnelerden rahatsız olanlar ve çocuklar arasında popüler olan hafif ve ağrısız bir yöntemdir.
Akupunktur hangi hastaların tedavisinde kullanılır?
Akupunktur ile pek çok hastalık tedavi edilebilir.
Dünya Sağlık Örgütü, akupunkturun kullanılabileceği toplam 40 hastalık tanımlamıştır. Akupunktur özellikle aşağıdaki rahatsızlıklar ve hastalıklar için sıklıkla kullanılır:
• Baş ağrısı ve migren
• Sırt ağrısı
• Sindirim sistemi hastalıkları
• Psikiyatrik rahatsızlıklar
• Romatizmal şikayetler
• Kronik solunum yolu hastalıkları (bronşit, astım)
• Alerjiler
• Kadın hastalıkları ve doğum
• Sigarayı bırakma
• Zayıflama
• Topuk Dikeni
Akupunktur hamileliğin son birkaç haftasında doğum sürecini kısaltmaya yardımcı olabilir. Ancak bu amaçla kullanılması düşünülüyorsa tedavi mutlaka doktora danışılarak uygulanmalıdır.
Akupunktur ile ağrı tedavisi
Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar akupunkturun belirli ağrı tiplerinin tedavisinde yardımcı olabildiğini, bulantı ve kusmayı hafiflettiğini ve doğum yapmayı kolaylaştırdığını göstermiştir. Örneğin, Almanya'da ülke çapında yapılan geniş çaplı bir çalışmada akupunkturun diz osteoartritine bağlı ağrı, baş ağrısı ve sırt ağrısını önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir. Aynı çalışmada gerilim tipi baş ağrısında, ağrının görüldüğü günlerin sayısını % 50 oranında düşürmeye yardımcı olduğu saptanmıştır. Akupunktur, özellikle baş, boyun, sırt, diz ve osteoartrit ağrısı için ağrıyı yönetme yeteneği üzerine birçok araştırmanın odak noktası olmuştur.
Akupunkturun saman nezlesi, tenisçi dirseği, menstrüel kramplar, alerjik astım veya fonksiyonel mide ve bağırsak problemleri gibi bazı yaygın hastalıkların tedavisinde yardımcı olabileceğine dair kanıtlar vardır.
Akupunkturun yan etkileri nelerdir?
Akupunktur ülkemizde sadece sertifikalı doktorlar tarafından uygulanmaktadır.
Bu alanda yetkin bir hekim tarafından yapıldığı takdirde ciddi yan etkilerle karşılaşılma olasılığı oldukça düşüktür. Genellikle iğne batırılan noktalarda hafif ağrı ve kanama, hafif düzeyde çarpıntı gibi basit yan etkiler görülür. Nadiren ciltteki sinirlerde yaralanma sonucu 4 haftaya kadar süren ağrılar görülebilir. Fakat ehil olmayan kişilerce hijyenik olmayan şartlarda uygulanırsa tehlikeli enfeksiyonlar ve başka ciddi komplikasyonlar görülecektir.
Akupunktur ile zayıflama
Kilo kaybı için akupunktur tedavisinin çeşitli mekanizmalar ile etkili olduğu düşünülmektedir. Akupunkturun, vücudun enerji akışını etkileyerek aşağıdaki mekanizmalarla zayıflamaya yardım ettiği düşünülmektedir;
• Metabolizmayı hızlandırmak
• İştahı azaltmak
• Beyindeki açlık merkezini baskılamak
• Stresi azaltmak
Geleneksel Çin tıbbına göre kilo alımı, vücuttaki dengesizlikten kaynaklanır. Eski öğretilere göre bu dengesizlik karaciğer, dalak, böbrek, tiroid bezi ya da hormonal bir işlev bozukluğundan kaynaklanır.
Bu nedenle, kilo kaybı için, akupunktur tedavileri genellikle vücudun bu alanlarını hedef alır.
Diyet ve egzersiz olmadan tek başına akupunktur ile kilo vermek mümkün değildir.
Bu nedenle spor ve diyetle birlikte kullanılır.
Kilo vermek için en önemli akupunktur noktaları kulakta bulunur. Kulakta insan vücudundaki tüm organlar uyaran noktalar bulunur. Ayrıca kulakla beyin arasındaki mesafe kısa olduğu için kulaktaki akupunktur noktaları oldukça etkilidir.
Kulaktaki akupunktur noktaları vücutta yağ birikimlerinin bulunduğu bölgelere göre uyarılır. Olası eşlik eden belirtiler, örneğin diz eklemi osteoartriti, sırt ağrısı veya gastrointestinal problemler göz önünde bulundurulur ve tedavi konseptine dahil edilir. Amaç her zaman kalıcı bir sonuç elde etmektir. Bulgulara bağlı olarak iğneler 10 güne kadar kulakta kalır.
Kulaktaki akupunktur noktalarına batırılan iğnelerin etkiler;
• Daha hızlı tokluk hissedilir.
• Açlık hissinde azalma olur.
• Aşırı yeme ortadan kalkar
• Metabolizma ve yağ yakımı hızlanır.
• Toksinler vücuttan atılır.
• Hastalar kendilerini daha sakin, daha dengeli ve aynı zamanda daha aktif hissederler.
İnsanların kilo almasının temel nedeni beslenme alışkanlıklarındaki hatalardır. Beslenme alışkanlıklarının değiştirmesi hiç kolay olmaz. Diyet yaparken oluşan ve sonunda diyeti bırakmaya neden olan halsizlik, mide problemleri, baş ağrısı, baş dönmesi, stres ve sinirlilik gibi şikâyetler akupunktur tedavisi ile kontrol altına alınır.
Akupunktur diyete uyum sağlama konusunda hastaya büyük kolaylıklar sağlar. Beyinde noradrenalin seviyesini düşürüp, serotonin ve endorfin adı verilen mutluluk hormonunu seviyelerini artırarak yemek yemeden de mutlu olmayı sağlar. Metabolizmayı hızlandırdığı için normalden daha fazla kalori yakılır ve böylece daha hızlı kilo verilir.
Akupunkturun aynı zamanda sindirimi düzenlediği, mide asidini azalttığı, insülin ve diğer hormonları dengelediği düşünülmektedir. Kilo verme, bölgesel zayıflama gibi konularda ancak iyi bir egzersiz planı ve sağlıklı bir diyet programı ile birlikte akupunktur tedavisi uygulanırsa daha hızlı ve kalıcı sonuçlar elde edilebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu şekilde uygulanan bir programla 2 ay gibi bir sürede kilonuzun yaklaşık %10 - 15’ini verebilirsiniz.